COVID-19 Salgını Zamanında Deprem
COVID-19 Salgını Zamanında Deprem
Koronavirüs hastalığının getirdiği pandeminin (COVID-19) etkileriyle baş ederken zor bir dönemden geçiyoruz. COVID-19'un bir süre daha bizim hayatımızda olması çok muhtemelen, bu nedenle bu salgın sırasında toplumumuzu etkileyecek doğal afetler için plan yapmamız büyük önem taşıyor. Sel ve kontrol edilemeyen yangınlar gibi diğer istenmeyen durumlarla karşı karşıya kalma olma olasılığını düşünmek zor ve uzak bir ihtimal gibi gelebilir; ancak, karşılaşabileceğimiz şeye hazırlıklı olmak daha iyidir.
Deprem, dünya yüzeyinin derinliklerinde hareket eden kayaların neden olduğu yerin hızlı ve yoğun bir sarsıntısıdır. İzmir'deki depremde de görüldüğü gibi yangınlar, tsunamiler, heyelanlar veya çığlar depremlerle tetiklenebilir. 2 Kasım 2020 tarihinde İzmir, Türkiye'de yaşayan insanlar Ege Denizi'nde gerçekleşen 6,9 büyüklüğünde bir depremle yüzyüze geldi. Bu deprem ne yazık ki 114 kişinin hayatını kaybetmesine, 800'den fazla kişinin yaralanmasına ve binlerce kişinin evlerinden tahliye edilmesine neden oldu. Bu felaketle karşılaşan insanlar henüz yaralarını dahi saramadan, COVID-19 salgını nedeniyle bir çok soru ile karşı karşıya kaldı.
COVID-19 ile Deprem İlişkisi
COVID-19'un devam ederken bu salgına ek olarak deprem gibi ani, acil durum yaratacak bir olayın meydana gelmesi, bu durum ile başa çıkma kapasitesinin ötesinde alternatif şekilde istikrarlı bir acil durum yanıtı ihtiyacını doğurur. Bununla beraber, yaşanan felaket enfeksiyon oranlarında bir artış ortaya çıkabilir. İzmir'de meydana gelen ve önemli bir ön uyarı olmaksızın gerçekleşen yıkıcı bir depremin ardından, diğer birçok doğal afetten farklı olarak, sismik olayların konutlarda yarattığı hasar çoğu zaman yüzlerce veya binlerce sakini geçici barınaklarda yaşamak zorunda bırakmıştır.
Depremin ardından eğer yaralanan kişiler varsa, yaralıları tedavi etme gerekliliği sağlık kuruluşlarına aşırı bir insan akınına ve pandemi dolayısıyla alınmış olan sıkı güvenlik önlemlerinin geçici olarak ihmal edilmesine neden olabilir. Bu durumda, normalde uygulanan sosyal mesafeyi koruma kuralları pratik ve mümkün olmayabilir dolayısıyla yeni virüs yayılımı kümeleri ortaya çıkabilir. Bu nedenle pandemi sırasında gerçekleşen doğal afetlerin gerçekleşme ihtimalini hesaba katmak ve hem pandemiye bağlı kısıtlamaları hem de doğal afetin neden olduğu ek gereksinimleri dikkate alan müdahale planları geliştirmek son derece önem taşımaktadır.
Doğal afetlerin ortaya çıkmasını takiben, salgınların başlaması ya da var olan salgınların daha da yayılması nispeten görülen bir durumdur. Hangi tehditlerin toplumu ne derecede etkileyebileceğini bilmek ve bununla birlikte öncesinde, sırasında ve sonrasında ne yapmanız gerektiğinin bilincinde olmak, sağlıklı kalmamıza, hızlı bir şekilde iyileşebilmemiz veya 'yaşamımıza geri dönebilmeniz'e yardımcı olacaktır. Yaşanan bir kriz sırasında, kendinizi COVID-19'dan korumak için plan yapmalı ve atacağınız adımlar iyi şekilde bilinmelidir. Bu kılavuzu asla kullanmak zorunda kalmayacağınızı umarak size bu durumda bir yol gösterici olması ve faydalı olması için hazırladık.
Acil Durum Planı Yapın: Şehir dışından kişilerin telefon numaralarını da içeren bir acil durum planı oluşturun. Birlikte olduğunuz kişilerle ayrılacağınız taktirde, nerede buluşacağınızı önceden ayarlayın. Yeterli yiyecek, su, el feneri, yangın söndürücü, düdük, ayrıca yeterli miktarda dezenfektan ve maske içeren bir tedarik kiti oluşturun.
Evinizi Koruyun: Evinizdeki kitap rafları, buzdolabı, televizyon ve duvara asılan nesneler gibi ağır eşyaları sabitleyin. Evinizde yapısal sorunlar olması durumunda; binanızı kontrol ettirmek için profesyonel yardım almayı ve varsa bunları restore etmeyi göz önünde bulundurun.
Depremin ardından bir süre artçı sarsıntılar olabileceğini unutmayın. Bir artçı sarsıntı hissederseniz, lütfen sakin olun ve asıl depremi yaşarken uygulanan güvenlik prosedürlerine uyun.
Hasarlı bir binadaysanız dışarı çıkın ve hemen binadan uzaklaşın. Hasar almış herhangi bir mülke girmeye çalışmayın. Yaralı olup olmadığınızı kontrol edin ve uzmanlığa sahipseniz başkalarına yardım edin. COVID-19 salgınının varlığını unutmayın, maskenizi takın ve mümkün olabildiğince sosyal mesafenizi koruyun.
Çökmüş bir binada mahsur kalırsanız, sakin olmaya çalışın. Ağzınızı, burnunuzu ve gözlerinizi tozdan korumaya çalışın. Telefonunuz yanınızda ise, konumunuzu göndermek için Güvendeyim uygulamasını kullanın. Değilse, arama kurtarmacıların sizi bulmasına yardımcı olmak için bağırmak yerine bir boruya veya duvara vurun veya ıslık çalın. Enerjinizi çabuk boşa harcamayın ve unutmayın, sizi arıyor olacaklar.
Deprem sonrası tsunamilerden etkilenebilecek bir bölgedeyseniz, sarsıntı durduktan hemen sonra daha yüksek bir yere gidin.
.
2020 COVID-19 salgını daha önce görülmemiş bir sosyal ve ekonomik etkiyi de beraberinde getirdi. Çoğu hükümet, sosyal mesafeyi sağlamak ve enfeksiyon insidansını azaltmak amacıyla sağlık hizmetleri sistemininin mevcut duruma uyumu için çaba harcamış ve yeni girişimler benimsemiştir. Salgın devam ederken depremlerin gerçekleşmesi, bu adımların etkin bir şekilde uygulanmasını engelleyebilir ve sonuç olarak virüsün yayılmasının artmasına neden olabilir. Bu nedenle, COVID-19'un etkilerinin farkında ve sürekli olarak oluşabilecek beklenmedik durumlara hazırlıklı olmalıyız.
.
.